ÜNSAL OSKAY - page 37

Kıkır Kıkır Gülüp Don Kişot Okurdu
Son günlerinde fiziksel gücünü yi�rse de, zekâsı
zehir gibiydi. Bu yüzden ona asla bir şey
olmayacağını
düşünüyordum.
En kötü
zamanında bile durmadan okuyordu. Bir gece,
bahçesinde ben derginin düzeltmelerini
yaparken, yanımda yeniden Don Kişot okuyup,
kıkır kıkır çocuk gibi gülüyordu. Haya�mın en
güzel anlarından biriydi. Sesi kulağımda. O kadar
tatlıydı ki.
Tesellim, ailemin 'üşütük' �plerden oluşması.
Bunda babamın payı var. Ablalarım Defne ve
Dalya ile Alper ve İrina bana hep onu
ha�rlatacak. Ben, dayım gibi gazeteci oldum.
Dayımın kızı Yasemin babamı çok severdi. Geçen
yıl, New York'ta sosyoloji okumaya karar verdi.
Babam bana biraz da deli olmayı öğre�. Mesela
mezarlık ziyare�ne gecenin köründe de
gidilebileceğini... Geçen gün, geç de kalsak
elimizde bir çakmakla babamın mezarını şıp diye
bulduk.
Kuralların hiçbir
anlamı
olmayabileceğini, onlardan kurtulmanın ne
kadar kolay olduğunu gösterdi. Niye gidilmesin
karanlıkta mezarlığa? Babamın ha�rası
kaderimde bana nasıl bir oyun oynayacak
bilemiyorum. Ama onun istemeyeceği bir şeyi
asla yapmayacağımı biliyorum. Pek çok oğul gibi
babam benim kahramanımdı.
Onun da kahramanları vardı. 1984'te, Paris
seyaha� sırasında, Walter Benjamin'in evinde
zincirin üzerinden atlayıp Benjamin'in çalışma
masasına oturmuş,
kâğıtlara dokunarak,
koklayarak hüngür hüngür ağlamaya başlamış.
Polis babamı gözal�na almış, arkadaşlarını
aramış. "Burada uslu, efendi bir adam var ama
sanırız akıl hastası" demişler. Arkadaşları,
babamın ülkesinin önemli akademisyenlerinden
biri ve Benjamin'i Türkçe'ye çeviren adam
olduğunu anla�p onu serbest bırak�rmışlar.
İnsanın hâlâ eksik bir insan olduğunu
ha�rlatanlar dışında hiçbir şeye bu kadar
tutkuyla bağlanmadı. Onun tanrıları Marx'�,
Walter Benjamin'di, Adorno'ydu.
Eğer gerçekten bir tanrı varsa, ondan tek bir
isteğim var. Babamı Melville'in, Cervantes'in, Ece
Ayhan'ın, Âşık Veysel'in, Baudelaire'in, Walter
Benjamin'in yanına götür. Babamın başını
okşasınlar. Ona sarılsınlar...
Polis babamı
gözaltına almış,
arkadaşlarını
aramış. "Burada
uslu, efendi bir
adam var ama
sanırız akıl
hastası" demişler.
- Çınar Oskay
1...,27,28,29,30,31,32,33,34,35,36 38
Powered by FlippingBook