ÜNSAL OSKAY - page 30

Babam ona tasma bağlamıyordu, köpeğe tasma işini
sevmiyordu. "Yanımda yürür" diyordu. Ölümüne çok
yakın biri hızla geçerken köpeği eziyor yolda. Babamın
ölmeden önce en çok üzüldüğü şeylerden biri bu oldu.
Köpeği ezildi gi�. Oturdu orda bir‐iki saat ağladı ağacın
al�nda.
Derse girememek onu mahve�. Her girdiği yerde
doktorlara onu soruyordu. Aşırı sigara iç�ği için ciğerleri
bitmiş� ve konuşacak nefesi bile yoktu. Kesinlikle ders
veremezdi. "Mikrofonla konuşabilir miyim?" diye sordu.
Babamın yıkıldığı an ders veremeyeceğini anladığı andı.
Ömrünün sonuna doğru İrina diye Ukraynalı bir hanım
bak� babama. Emeği çoktur. Babamın beslenmesiyle ve
sağlığıyla çok ilgilendi. Birkaç sene fazla yaşa� babamı
diye düşünüyorum. Can‐ı yürekten severek bak�. Onun
emeğini unutmuyoruz. Babam da çok severdi onu.
Babam kendini hazırladı ama bu kadar me�n kibar
olamaz öleceğini öğrenmiş biri. Bir kere kötüyüm
demedi. Biri ona sorduğu zaman hastayım kelimesini
ağzından duymadık. Onu deniz kenarına götürdüm, çok
seviyordu. Bir‐bir buçuk saat oturdu. Bak� bak�,
burdan Ceneviz gemileri geçerdi, şurdan şu �caret
yapılırdı, bala�a şunlar bunlar diye anla� bana sevdiği
konuları. Maddi uygarlık tarihiyle çok ilgilenirdi. Bir
�çıda demir bir çubuk olmasıyla olmamasının çok farkı
varmış mesela, böyle şeylere takılırdı. En basit şeyden
çok fazla anlam çıkarıyordu. Ben de dinledim dinledim,
hava soğudu hadi gidelim baba dedim. Hakikaten
biliyordu, döndü uzun uzun denize bak� bir daha
çıkamadı sokağa. İstanbul'u son görüşü oldu.
En son da aradı, "beni gezmeye götür" dedi. "Tamam
baba, bir iki‐gün sonra gelirim, işlerim var" dedim. O da
kısmet olmadı.
"İstediğim gibi yaşamayacaksam eğer yaşamayayım"
dedi. Dinlen diyorlardı, tam tersine bir iş daha kabul
ediyordu, bir yerde söyleşi yahut televizyona çıkar mısın
dediklerinde hayır dediği nadirdir. Böyle bir öğretme,
bilgilerini paylaşma, o yolla dünyayı düzeltebilme ümidi
vardı.
Hiç ölümsüz bir konuyla ilgilenmemiş. Halkın nasıl
alda�lacağını anla�yor televizyonla, medyayla, bilmem
neyle. Şuandaki dünyanın tek gerçeğini babam 1960'da,
1970'de söylemiş, yazmış bir adam. İnsan esas onu
ha�rlayan kimse kalmadığında ölürmüş. Bu lafa çok
inanıyorum. Babam ölmedi diye düşünüyorum. Böyle
şeyler oldukça, o kitaplar durduğu sürece hiç
ölmeyecek�r.
1...,20,21,22,23,24,25,26,27,28,29 31,32,33,34,35,36,37,38
Powered by FlippingBook