ÜNSAL OSKAY - page 16

Haya�nızda, bilhassa kişisel gelişiminizde
etkisi nasıldı?
Bende önemli etkileri oldu. Birincisi, Siyasal
Bilgiler öğrencisiydim ve iyi bir öğrenciydim.
Çok iyi hocalar derslerimize giriyordu. Orada
üçüncü sını�an i�baren bölümler
ayrılıyordu. Hariciye, idari ilimler, ik�sat‐
maliye gibi. Beni ik�sat‐maliye okumaya
ikna eden oydu. Ben o yaştaki herkes gibi
hariciye (uluslararası ilişkiler) okuyayım, dış
işlerine girerim, diplomat olurum gibi
hayaller içinde yaşarken; O bana ik�sat
okumamın daha doğru olacağını, ik�sa�n
temel bilim olduğunu ve okursam öbürlerini
zaten gerek�ğinde tekrar okuyabileceğimi
söyledi. Yani beni bölüme ve gazeteciliğe
yönlendiren de o oldu.
O dönemde okuduğum kitapları genellikle
beğenmezdi. Benim bulduğum, okumayı
tercih e�ğim kitaplar Türkiye İşçi Par�si,
Marksizm gibi siyasi görüşleri içeren
kitaplardı. Ünsal Hoca'nın önerdiği kitaplar
başkaydı. O sayede sosyolojiyle tanışabildim.
O sosyoloji
bilgimin, ilerde yayınlar
çıkartmaya başladığımda çok işime
yaradığını fark e�m. İşin doğrusu, o zamana
kadar da bunları niye okumuştum çok
ayırdında değildim. Dergileri, gazeteleri
çıkardığım ilk zamanlarda sosyoloji bilgimin
bana çok faydalı olduğunu düşündüm.
Tekne maceralarınızı da duydum. Paylaşır
mısınız aklınızda kalanları?
Marmara Adası'ndan 7 metre baltabaş bir
pavurya teknesi sa�n almış�. Yayvan kıçlı,
karada kayalara yakın gidip pavurya
toplamak için balıkçıların kullandığı bir
tekne. Biz onu aldık kamyonla Bodrum'a
götürdük. Bodrumda suya a�k. Şiş� kalafat
yap�k falan ama tabii kalafat ustaları yap�.
Biz o tekneye direk uydurduk. Siyasal Bilgiler
Fakültesi asistan lojmanlarında perdeler
değişiyormuş. Perdeleri atmışlar bir kenarda
duruyordu. Ben gi�m sordum "bunlar çöpe
mi a�lıyor", diye "evet" dediler, "alabilirsin."
Götürdüm cebecide bir terzide dik�rdim ve
yelken yap�m. Resimli bilgi ansiklopedisinde
Roma denizcilerinin kullandığı
yelken
sisteminde bir direk var, o direğe makarayla
bağlı çapraz bir direk var, yelken ikinci direğe
bağlı hepsi bir iple ana direğe bağlı çekince
açılıyor. İpi bırakınca, yelken kapanınca
duruyorsun. O bilgim oradan geliyor.
Tabii çok tehlikeli ve aptal bir şeydi yelkene
göre yapılmamış bir tekneye yelken takmak.
Benzinli bir motoru vardı zaten, o bölgeler
ayrıca problemli bir şeydi. Nitekim Çınar
küçüktü. O zamanlar Turgutreis'in adı
Karatoprak'�.
Pazara gi�k.
Denizden
gidiyorduk tekneci
olduğumuz için.
Dönerken �r�na başladı. Dalgalar teknenin
içine girmeye başladı ve motor stop e�.
Teknenin içi su dolu ama o yelken bizim
haya�mızı kurtardı. Aç�k ve karaya kadar
çıkmayı başardık. Çok �r�nalar atla�k. Çınar
2‐3 yaşındaydı.Genellikle balıkçılar bizi
uyarırdı, "Gitmeyin hava kötü, çıkmayın
denize" diye. Onları dinlemezdik bu yüzden
başımıza hep bir şey gelirdi.
Bir mesajınız var mı Ünsal Oskay'a?
Çınar çok iyi ye�ş� onu bilsin, mutlu olur.
Bir yandan kitap çevirir, bir yandan
masanın kırık ayağını tamir ederdi.
- Mehmet Yakup Yılmaz
1...,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15 17,18,19,20,21,22,23,24,25,26,...38
Powered by FlippingBook