ÜNSAL OSKAY - page 24

Ne zaman düzeldi bu süreç?
En son Nermin Abadan Umat ve eşi Yavuz
Abadan, Ankara Siyasal Fakültesi'ne bağlı
olarak gazeteci ye�ş�ren okul kuruyorlar.
Babamın uygun olabileceğini düşünüyorlar.
Onlar babamı okula almadan önce babam
bir yıl kadar işsiz kaldı. Evde babam bize
bak�, annem çalış�. Yemekleri o yapıyordu,
evi o temizliyordu. Basın Yayına girer girmez
bir kitap yazdı ve TRT ödülü kazandı bu
kitapla. Ödül paraydı. İlk defa bize toplu para
geldi. Küçük bir ev aldı o parayla babam.
Daha sonra okulda farkediliyor ve en sevilen
hocalardan oluyor.
Nasıldı öğretmenlik dönemi?
Bizim evimiz küçük bir teras ka�ydı. Basın
yayın da karşı bloktu. Babam sabahlara
kadar çalışırdı. Uzun süre Eski Toplum'u
çevirdi. Sabah uyanıp dersine gidemiyordu.
Hiç duydun mu talebe geliyor, kapıyı çalıyor
derse gelin diye. Bunu yüz kez yaşamışızdır.
Söylene söylene gider. Zaten ders saa�
kavramı yok. Derse girer, son derse kadar
konuşabilir, dışarı götürebilir. Bir şeyden
bahsederken heyecanlanabilir, "Hadi gidelim
kaledeki müzede size Roma parasıyla Hi�t
parasının farkını göstereyim" diyebilir. Böyle
bir hocaydı. Bu adamın sıradan olduğu bir an
bile yok bence haya�nda. 19 yaşında baba
olmasından bilimsel haya�na kadar sıradan
değil. Çok yordu kendini, o yüzden hızlı öldü.
Evde ortam nasıldı?
Devrim Yapan Üç Adam diye bir çeviri
yapıyor. En iyi çevirilerinden birisi. Çok
çabalayarak o çeviriyi bi�rdi. Geceleri kalkıp
yeşil biberle peynir yerdi. Sonra tekrar
çalışmaya devam ederdi. Sabah uyanırız
evde kavga konusu peynir, peynir yok.
Sabahlara kadar çalışırdı. Biz okula giderken
ya�yor olurdu. O yıllarda bizimle yakından
ilgilenemedi. Ama birlikte her pazar pide
yap�rmaya giderdik. Defneyi sır�na alır, beni
de elimden tutar, o pideciyle sohbet ederdi.
Çok fazla da sinemaya götürürdü.
Hangi filmlere mesela?
Hitchcock'tan Kuşlar'a götürdü mesela biz
Defne'yle iki üç sene yalnız kalamadık, her
türlü kuştan korktuk. Ha�a çık�k eve
dönüyoruz kuş taklidi yaparak bizi korku�u.
Sizin için mi götürüyordu yoksa takıyor
muydu peşine?
Annem bırak diyordu mesela ama yok
diyordu gelmeleri lazım. Babam için bunu
anlayamaz yaşı uygun değil, kültürü uygun
değil gibi kavramlar yoktu. Rus devrimiyle
ilgili filmden çıkıp, 6‐7 yaşındayız, 4‐5 saat
Rus devrimi dinledik ondan. Annem
anlamazlar götürme dese de Doktor
Jivago'ya gi�k. Hâlâ en sevdiğim filmdir.
Çınar Oskay: Manyaklık mı, iyilik mi emin
değilim.
Dalya Oskay: Onun çocuk ye�ş�rme biçimi.
Çınar Oskay: Çocuktan değil, eczacıya da
Hegel
anla�yordu.
Eczacının kafadan
dumanlar çıkıyor, hegel sta�k tarih falan.
Ama çok seviyordu anlatmayı. (gülüyorlar)
Dalya Oskay: Kuzguncuk'ta bir bakkal var.
Adam bize bile hocam diyor. Babam oturup
anla�yormuş ona da. "Hocam babanız beni
üniversite mezunu yap�" diyor. Dükkanına
"Kuzguncuk'ta yeşil bir dal buldum, ona
tutundum" yazmış, Can Yücel sözü. O
bakkalla gerçek bir arkadaşlık ilişkisi varmış.
1...,14,15,16,17,18,19,20,21,22,23 25,26,27,28,29,30,31,32,33,34,...38
Powered by FlippingBook